Bipolar bozukluk duygudurum bozukluğu içinde yer alan ciddi bir psikiyatrik hastalıktır. Duygudurum dediğimiz kişinin içsel yada dışsal etmenlere göre dalgalanma gösteren duygusal süreçleridir. Kabaca benzetirsek duygu hava durumu ise duygudurum iklim olarak tanımlanabilir. Olağan dışı ve uzun süreli olan ve kişinin toplumsal uyumunu bozan süreçlere duygudurum bozukluğu denir. Bipolar bozukluk kabaca manik dönem, depresif dönem ve iyilik dönemlerinden oluşur. Bipolar bozukluk diyebilmek için depresyon ve mani dönemleri ya da yalnızca en az bir mani dönemi olması gereklidir.
Manik Dönem
Kabarmış, taşkın bir duygudurum, amaca yönelik etkinlikte artma, benlik saygısında abartılı bir artış, büyüklük düşünceleri, uyku ihtiyacında azalma, konuşma miktarında artma, düşüncelerin sanki birbirleriyle yarışıyormuşçasına ard arda gelmesi, dikkat dağınıklığı, ajitasyon, olumsuz sonuç doğurabilecek etkinliklerde bulunma ( aşırı para harcama, artmış cinsel aktivite ) gibi belirtiler gösterir.
Depresif Dönem
Çökkün duygudurum, isteksizlik, umutsuzluk, zevk alamama, kilo verme yada alma, uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma, bitkinlik, enerjisizlik, değersizlik yada yersiz suçluluk düşünceleri, kararsızlık, odaklanamama, yineleyici ölüm düşünceleri, boşlukta hissetme gibi belirtiler gösterir.
Bipolar bozukluk hafif formları dahil edildiğinde % 4.4 lük bir sıklık gösterir. Genellikle 20’li yaşların başında başlar. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülür. Genetik yatkınlık söz konusu olabilir. Her hastanın seyri değişik olmakla birlikte depresif ataklar sıktır, manik ataklar daha az sayıdadır, yine de tek başına manik atakla seyreden hastalık şeklide vardır.
Tedavide lityum, karbamazepin, valproik asit, lamotrigin, benzodiazepinler, antipsikotik ilaçlar, bazı durumlarda antidepresan ilaçlar kullanılabilir. Yakın takip önemlidir. İlaçlar ancak düzenli kullanılırsa koruyucu olmaktadırlar. Hastaların ilaç kullanmayı doktor kontrolü olmadan bıraktıklarında yeni bir atak geçirme riski %80 civarındadır.
Bipolar bozukluk arada iyilik dönemleri olan genel olarak tekrarlayıcı nitelik gösteren bir hastalıktır. Koruyucu tedavinin düzenli kullanımı, kişinin ve ailenin hastalık süreci ve doğası hakkında bilgi sahibi olması, öncül belirtiler olduğunda acilen psikiyatri başvurusunun olması süreci olumlu yönde etkileyen özelliklerdir.
Bipolar bozuklukla yaşamak, kişinin hayatının farklı dönemlerindeki manik ve depresif ataklar arasındaki dengeyi sürdürmek için büyük bir mücadeleyi içerir. Bu hastalıkla yaşayanlar, manik dönemlerinde aşırı enerji ve özgüvenle dolu oldukları zamanlarda bile, kontrollü davranmayı öğrenmek zorundadırlar. Özellikle mani sırasında, aşırı harcamalardan, düşünce dağınıklığından ve riskli davranışlardan kaçınmak önemlidir. Depresif dönemlerde ise motivasyon eksikliği ve umutsuzlukla başa çıkmak zor olabilir. İlaç tedavisi ve terapi bu zorlu süreçte destek sağlar, ancak kişinin kendi duygu durumunu izlemesi ve psikiyatrik yardım alması da büyük önem taşır. Bipolar bozuklukla yaşamak, sabır, öz disiplin ve sağlam bir destek ağı gerektiren zor bir süreçtir.
Bipolar bozuklukla yaşayanlar için bir diğer zorluk da hastalıkla ilgili damgalama yani etiketlenmedir. Toplumun hala tüm duygusal ve zihinsel sağlık sorunlarına yönelik ön yargıları olduğu için, bu hastalar sıklıkla anlaşılmamış veya dışlanmış hissedebilirler. Bu nedenle, bipolar bozuklukla yaşayan kişilere destek ve anlayış göstermek çok önemlidir. Ayrıca, destek gruplarına katılmak ve terapötik ilişkiler kurmak, bu hastalıkla başa çıkmak için yardımcı olabilir. Bipolar bozukluk, yaşam boyu süren bir durum olsa da, uygun tedavi ve destekle birlikte, kişinin sağlıklı ve üretken bir yaşam sürdürmesine olanak tanır.
Bipolar bozukluk tanısı olan bir kişinin yakını olmak zorlayıcı bir deneyim olabilir. Bipolar bozukluk, sadece hastayı değil, aynı zamanda ailesini, arkadaşlarını ve sevdiklerini de etkileyebilen bir hastalıktır. Yakınları, bipolar bozuklukla yaşayan kişinin manik ve depresif ataklarını, ani duygu değişimlerini ve bazen de zorlayıcı davranışlarını deneyimleyebilirler. Bu durum, empati, anlayış ve sabır gerektiren bir süreci içerir. Bu nedenle bu dönemlerin yakınlar tarafından tanınması ve fark edilmesi büyük önem taşır.
Bipolar bozukluk yakınları için önemli olan, sevdiklerine destek olmaktır. Bu destek, kişinin tedavi planına ve ilaç kullanımına uyumunda yardımcı olmak, atakların belirtilerini tanımak ve zamanında profesyonel yardım almak anlamına gelebilir. Aynı zamanda, bu yakınlar için de kendi duygusal sınırlarını ve ihtiyaçlarını anlamak önemlidir. Bipolar bozuklukla yaşayan kişinin yakınları, kendi psikolojik sağlıklarını korumak için zaman zaman destek gruplarına veya terapiye başvurabilirler. Bu süreçte, açık iletişim ve anlayış, bipolar bozuklukla yaşayan bir yakının yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve hastalığın yönetilmesine yardımcı olabilir.